Arhavi doğal güzellikleri,kültürü,tarihi,yemekleri,turistik yerleri ve Lazca dilinin tanıtım sayfasıdır.Hiç Arhaviyi gördün mü?..Çkar Arkabi koz'iriyi?..Have you ever seen Arhavi..
Arhavi ile ilgili herşey
8 Aralık 2021 Çarşamba
K'ALMAXA ÇKUNİ 😔
Ma bere bort'işi..
Napşitiz, manganape noğaşe na gülun gzas, sum didi oxori kort'u. (Sum oxori elan koren)
Noğaşe na idanorenpek hak çumet'ez manganape.
Ar xinci, ham sum oxorişen doloxe na golulun ap'orğolayi ğalişi jin dovu dort'un umçanepek.
He ğali xincişi tudeşen golaxtuşen k'ele, ar didi kfaş tude meşulut'u moşulut'u do aç'ut'a 3ale Sidereşen na mulun didi ğaliz ant'alet'u uça zuğaşe oxtimuşeni.
He didi kfaşi yaniz ar t'oba divu dort'un..
T'obaşi jilendo zürani na ren yeyiz ar didi k'almaxak imçfirt'u iya.
K'almaxa dido mskfa, dido didi t'u..
Mangana na çumenan k'oçepek do oxorcalepek hemuz o3k'ert'ez do ip'aramitamt'ez, i3isinamt'ez.
Mati kave na bzop'ont hameyişe (ha som oxoriz didilepek k'umari na isternan k'avepe t'u)gelaptaşi k'almaxa kob3ira ma do mobit'ayik'amt'i xinciş jindole.
Hek ivet'u. K'udeli tamo tamo ar hekole ar hakole onk'anamt'u.
Züranik heya t'obaşe ogzalamt'u tamo tamo. K'almaxak aç'ut'a k'ap'ineyi kudeli onk'anamt'u do xolo zürani na ren yeyişe igzalt'u.
Kfa ot'k'oçamt'ez bazi, imt'et'u gondunut'u.
Aç'ut'a ok'açxe xolo ki3iret'u.
Manebe çkuni steri divu dort'un.
Ar ndğaz xolo k'aveşe gelapti, mobit'ayik'i k'almaxa çkuni kob3ira ma do.
Vart'u..
T'obaz mutu va i3iret'u.
Hek iya ar muntxanepe na gamaçamz cumadiz pk'itxi "soren" ma do.
Ar k'oçik livoriten doylu doren.
Cuma çkimi gobondini steri p'at'i doma3onu.
Ar çkfa he t'obaz çkar k'almaxa va b3iri.
İlhan Asılkazancı 2019.02.08 Gebze
ALABALIĞIMIZ
Ben çocukken…
Napşit'te, arabaların çarşıya indiği yolda, üç büyük ev vardı. (Üç ev hala var)
Çarşıya gidecek olanlar burada beklerlerdi arabayı.
Bir köprüyü, bu üç evin içinden geçen Aporğola deresinin üstüne yapmıştı yöneticiler.
O dere, köprünün altından geçtikten sonra, bir büyük kayanın altına girip çıkıyordu ve biraz aşağıda Sidere’den gelen büyük dereye karışıyordu, Karadeniz’e gitmek için.
O büyük kayanın yanında bir göl olmuştu.
Gölün üzerinde, akıntının olduğu yerde bir büyük alabalık yüzerdi her zaman.
Alabalık çok güzel, çok büyüktü.
Araba bekleyen erkekler ve kadınlar ona bakarlardı ve konuşurlardı, gülüşürlerdi.
Ben de KAVE dediğimiz (bu üç evde büyüklerin kumar oynadığı kaveler vardı) buraya indiğimde alabalığı göreyim diye koşardım köprünün üzerine.
Orada olurdu. Kuyruğu yavaş yavaş bir o yana bir bu yana sallardı.
Akıntı onu göle doğru götürürdü yavaş yavaş. Alabalık biraz hızlı kuyruğu sallardı ve yine akıntı olan yere giderdi.
Taş atarlardı bazen, kaçardı kaybolurdu.
Biraz sonra yine görünürdü.
Arkadaşımız gibi olmuştu.
Bir gün kaveye indim, koştum alabalığımızı göreyim diye.
Yoktu.
Gölde bir şey görünmüyordu.
Orada her zaman bir şeyler satan amcaya sordum “nerede” diye.
Bir adam tabanca ile vurmuş.
Kardeşimi kaybetmiş gibi zoruma gitti.
Bir daha o gölde hiç alabalık görmedim…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder